Bu hafta istanbul.com'daki yazımı yazmaya vaktim olmadı. Dedim ki madem Sevgililer Günü var önümüzde, İstanbul ve aşkı bir arada işleyen güzel bir şiir dayayayım yazı yerine... İyi de yapmışım.
Buraya da aynen koymak farz oldu:
İstanbul Işık Işık
İstanbul rüzgâr rüzgâr sevdiğim
kâh bir lodos, denizlerden esen
ılık mı ılık
kâh ustura gibi deli bir poyraz
bırak saçlarını rüzgârlarına İstanbul'un
bu şehirde aşksız ve rüzgârsız yaşanmaz
İstanbul bulut bulut sevdiğim
kimi beyaz mı beyaz
ince, tül gibi
kimi katran misali kara
bulutları da insanlarına benzer İstanbul'un
inanma sevdiğim, inanma bulutlara
İstanbul yağmur yağmur sevdiğim
kâh ince ince
kâh bardaktan boşanırcasına
hele bir yağmur yağmaya görsün
ölürcesine yaşanır bu şehirde sevdiğim
ve yaşanırcasına ölünür
İstanbul deniz deniz sevdiğim
bir çakır mavi
bir camgöbeği tuzlu su
üstünde irili ufaklı tekneler
kayıklar, yelkenliler, mavnalar
kalleştir denizleri İstanbul'un sevdiğim
İstanbul kadar
İstanbul kadeh kadeh sevdiğim
içtikçe içesi gelir insanın
sarhoşluğu tutuşup yanmaya benzer
ve bir gölgedir yalnızlık meyhanelerinde
seninle dolaşır, seninle gezer
Ümit Yaşar Oğuzcan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder