Haziran 30, 2005

Bitti... :)

İşten çıkıp eve geldiğime göre artık tatildeyim sayılır!

Tek sıkıntım lanet sol bacağımın çok ağrıyor olması... Biraz da sağ kulağım ağrıyor... Klima çarptı galiba ya neyse...

Final Countdown

Tatil öncesi son 1,5 çalışma saatimin içindeyim. Zaman geçmek bilmiyor. Heyecanlıyım, mutluyum ve aynı zamanda da deliriyorum.

Antalya tarafları neredeyse 40 derece... Yanacağız, öleceğiz ama denizde de serinleyeceğiz :)

Tatil öncesi: Ekstra!

Bugün (dün - 29.06) Ceren'in doğum günüydü. Bu da bana tatil öncesi ekstradan bir eğlence fırsatı yarattı :)

Mekân evlere şenlik olsa da güzel vakit geçirdik.

Tekrar mutlu yıllar Ceren Hanım :)

Haziran 29, 2005

Yarın son!

Yarın, yani perşembe günü, tatil öncesi son iş günü!

Vakit geçmek bilmiyor, tatil günü bir türlü gelmiyor...


Az kaldı ama. Sabır biraz daha...

Ya sabır!

Haziran 27, 2005

Zaman: İzafi kavram...

Mutlu ve neşeli zamanlar nasıl da hızla akıp geçer... Sıkıntılı dakikalar ise her nedense saatler sürer...

Bu açıdan bakıldığında, kimse beni bir dakikanın her zaman aynı uzunlukta olduğuna ikna edemez!

Gün oluyor, sanki saatler geçiyor; bir bakıyorum ki topu topu 5 dakika geçmiş...

Gün oluyor, sanıyorum ki 5 dakika geçmiş; halbuki saatler devrilmiş haberim yok...

Neticede zaman, hakikaten de sırları bizi aşan bir kavram.

Şimdi neden mi bu konuya taktım kafayı? Efendim, tatile bir kaç gün kaldı ya; biliyorum ki Cuma sabahına kadarki zaman don lastiği gibi uzayacak. Tatil ise su gibi akacak, göz açıp kapayıncaya kadar bitip tükenecek...

Budur derdim işte...

Tatil modu

İçinde bulunduğum tatil heyecanı istanbul.com'daki yeni yazıma da yansıdı elimde olmadan:

» buradan buyurun

Haziran 26, 2005

I love you Blogger!

Şu Google hayatımızı kolaylaştırmak için her gün yeni bir şey icad ediyor...

Ne zamandır bloguma fotoğraf vesair eklemediğimden dolayı bu değişikliği fark etmemişim: Resim upload etme hadisesi ne kadar kolay olmuş ya rabbim!

Daha evvel Hello adlı programı kullanıyordum Blogger ile entegre çalışabiliyor diye... Gerek kalmadı artık.

Gel de Google'ı sevme!

Canavar bunlar, canavar!

İstiklâl Marşı 1924 - 1930

Bunu bir yerde buldum ve açıkçası çok şaşırdım. Zeki Üngör'ün bestesi kabul edilmeden evvel kullanılan İstiklâl Marşı bestesi imiş bu... Konunun aslına vakıf değilim; belki de bir kaç besteden sadece biridir...

İndirip dinlemek isteyen buraya tıklasın »

Uydudan İstanbul...

Google işin bokunu çıkarmayı sürdürüyor sayın seyirciler.

Evet map / satellite hadisesine artık İstanbul da detaylarıyla eklenmiş durumda. Aha buraya tıklayın, çıkan uydu resmine zoom yapın, evinizi bulun.

Ayıptır be!

Yorgun cumartesi...

Yoruldum bugün... Öyle ki, saat 4-5 civarı eve geldiğim gibi sızmışım. 9'a doğru uyandım tekrar, yemek yiyip kendime gelene kadar saat zaten 11 olmuştu.

Şimdi iyiyim lâkin sıkılıyorum...

Allahtan tatile 4 gün kaldı... Düşünmek bile güzel.

Ne acı değil mi aslında? Bir sene köpekler gibi çalış, sonra da bir hafta tatile böylesine sevin!

İçine sıçayım ben böyle düzenin!

Haziran 25, 2005

Tatile beş kala...

Çok az kaldı... Eksiklerin listesi de hazır. Hemen temin etmek lâzım:

  • Alka-Seltzer (içkinin dibine vurulduktan sonra)
  • Pharmaton (enerji ve vitamin desteği)
  • Calcium-Sandoz (ek kuvvet)
  • Aspirin (basit dertlere şifa)
  • Apranax-Forte (bilimum ağrılar tatili zehir edemesin diye)
  • Bepanthol krem (cilde besin)
  • Stilex Jel (muhtemel yanıklar için tedbir)
  • 20 küsür faktörlük güneş sütü (henüz cildimiz un rengindeyken, ilk 3-4 gün için elzem)
  • Düşük faktörlü güneş yağı (son 5-6 günde bronzlaşabilmek için)
  • Plaj şemsiyesi (sağdan soldan dilenmeyelim ve istediğimiz kumsala istediğimiz kadar yayılabilelim diye)
  • Şnorkel (deniz keyfinin .okunu çıkarmak için)
  • DV cam kasedi (hatıraları hapsetmek üzere)

edit (28.06.2005, 01.22) Tamamlanan eksikleri yeşertiyorum :))

Ters köşe...

Toplantı neticesi: Fos...

Hem istenen iş kapsamı, hem de üzerinde duracakları konu anlamıda ters köşeye yatmışız. Talepler bizim iş çerçevemize de uymuyor zaten.

Olsun; bitti, rahatladık...

Haziran 24, 2005

Son beş dakika...

Birazdan o büyük toplantıya giriyoruz... Tiyatro kulisinde gibi bir heyacan içindeyiz.

Kolay gelsin hepimize...

Haziran 23, 2005

Bugün uzun sürecek...

Yarınki toplantı öncesi bir sükunet var etrafta, lakin bu sükunet fırtınayı da işaret ediyor olabilir. Genel sunum provası için bu gece geç saatlere kadar buralarda kalacağımızı tahmin ediyorum.

Aman; yarın kazasız belasız atlatılsın, gerisi çok da mühim değil zaten... Ne de olsa tatilden önceki son hafta...

Her lafı tatile bağlıyorum ama aklımdan çıkmıyor ne yapayım?

'Bin'dir bin!

Naçizane blogumun 'unique' ziyaretçi sayısı şu an itibariyle 1.000'e ulaştı!

Bininize de teşekkürler!

:))

Cuma gecesine kadar sessizlik...

Ben de dahil olmak üzere tüm şirket yarınki önemli misafire kilitlenmiş vaziyette... O nedenle cuma akşamına kadar baş kaşıyacak vakit olmayacak.

Aah, ah! Gel 1 Temmuz, gel tatil, gel!

Haziran 21, 2005

Zamanım da yok, halim de...

Her gün geceyarısını geçmeden ağaç gibi yatağa devrilip uyuyorum. Evdeki bilgisayar başında geçirecek vaktim hiç olmuyor. Binaenaleyh, burası da üvey evlat muamelesi görüyor...

Cuma gününden sonra rahatlayacağız inşallah... Hele 1 Temmuz itibariyle hayat zaten duracak 10 günlüğüne...

Yaşasın tatil! Yaşasın 1 Temmuz! Yaşasın güzel ülkemin güzel güney sahilleri!

Haziran 17, 2005

Bine az kala...

İnsanın günlük gibi özel bir eşyasını 1.000 kişinin kurcalaması olacak şey mi? Şu blog denen hadisede bu mümkün; hatta bu sayı az bile!

Hülasa, sanırım Temmuz başında sayfanın altındaki sayaç 1.000'i gösterecek.

İlginç...

Gece yarısı mesaisi

İşte sözünü ettiğim telaşe nedeniyle eve yığdığım bir iş var elimde şu anda; gözümden uyku akmasına rağmen onu yapıyorum. Hani işi en azından çekilir kılmak üzere bir kaç bira attım, lanet uykumu getirdi...

Ama ayıptır söylemesi .ike .ike bitmek zorunda bu iş bugün...

Hayat kolay değil dostlar...

Küçük ama mühim evrak: Tamamdır!

Bir alttaki mesajda bahsini ettiğim küçük ve mühim evrak artık ellerimin arasında, hatta cüzdanımda...

Tu tu tu maaşallah, nazar değmez inşallah...

Haziran 16, 2005

Hayat gailesi...

Yine bir telaşe, yine iş, güç ve koşuşturma... İşte bu yüzden yine yoktum ortalarda birkaç gündür.

Ofiste farklı bir panik var; detaylarını belki daha sonra anlatabileceğim 'acayip' bir büyüme fırsatı nedeniyle bacaklarımız titriyor. Bunun üstüne, iki tane yeni ve global account bağlandı bağlanacak. E tabi her ne kadar birebir görev tanımım içinde olmasa da tüm bu süreçte çok çalışmam gerekiyor...

10 Haziran'la bağlantılı hadiseler de sürüyor. Mesela bugün, neredeyse 1 yıldır alamadığım küçük ama mühim bir evrağı almaya gideceğim. İkinci bir kutlama sebebi de bu olacak sanırsam...

1 Temmuz'da tatile çıkıyor olmamamız kesinleştikten sonra günler daha da ağır geçer oldu. Sürekli geriye sayar haldeyim; konsantrasyonum azaldı, tatilden başka bir şey düşünemez oldum.

Kendimi biraz silkelemem gerekiyor.

Haziran 12, 2005

1 Temmuz'da uçuyoruz!

Vallahi nasıl yaptık ettik bilmiyorum ama rezervasyon yapıldı, uçak bileti alındı, 1 Temmuz Cuma günü sabah saat 08.00 uçağıyla Antalya'ya gidiyoruz!

Nazar değmesin deyu, içinde bulunduğum ince tatil planlarının detayını burada yazmayacağım. Tatil dönüşünde, fotoğraflar eşliğinde anlatırım inşallah :))

Heyoo!

Balkabağı BirabanoR

Birkaç gün önce sakalımı bıyığımı kesmek zorunda kaldım. Çok çirkin oldum. Resmimi buraya koymak isterdim ama utanç verici be yahu :)

Temmuz başına kadar tekrar çıkmış olurlar umarım... (Tatiiiiill!!!)

Develerrr gibi...

Dün gece Ebru'yla birlikte, olayları kutlama babında Develi'ye gittik. Ne zamandır bu kadar fazla yemek yiyip şişmemiştim. Bu sabah itibariyle ancak göbeğimdeki şişkinlik azalmaya başladı.

Bugünden itibaren çok daha az yemek yiyorum, iki hafta içinde de mümkünse 4-5 kilo atıyorum.

İstihap haddimi aştım zira...

Haziran 10, 2005

10 Haziran Obezite Bayramı

Tüm enkriptörlerimin müsebbibi olan hadise müspet bir biçimde neticelendi.

Bayramdır artık bugün!

Phase - I accomplished

No comments. Yarın (içinde bulunduğumuz saat itibariyle bugün) kesin laflar edebilecek hale gelmeyi umuyorum...

Haziran 07, 2005

Sabahlamak ve uykusuzluk...

Pazartesiyi Salıya bağlayan gece şirkette sabahladık... Yaşlandığımdan olsa gerek, artık bünye hiç dayanmıyormuş uykusuzluğa... Saat 15 civarında çıktık şirketten. Evde biraz süründük, biraz uyuduk. Şimdi de salak gibiyim maaşallah...

Haziran 06, 2005

00.30 - 06.15 deliksiz uykusu

Evde yalnız kalmayı unutmuşum diyordum ya, uyumayı unutmamışım ama!

Kafamı koyduğum gibi yatmışım... Saati kurmaya da gerek duymadım ve altıyı çeyrek keçe zımba gibi uyandım... Şimdi bir şişe kola eşliğinde sabah sigaramı içiyorum.

Dışarıda güzel olacağa benzer bir yaz sabahı havası var. Umarım güzel bir hafta olur.

Herkese iyi haftalar...

Haziran 05, 2005

yalnızlıksıkıntısı

Ebru bu gece işyerinde sabahlayacağını söyledi. Zaten çok sıkılyordum evde, daha da beter oldum. Ve fark ettim ki, senelerdir evde tek başıma kalmamışım. Mutlaka birileri olmuş benimle birlikte... İşin kötü yanı, tek başıma olmayı öylesine unutmuşum ki, bu geceyi nasıl sabah edeceğim bilemiyorum.

Yalnızlık pek zor bir şeymiş, öğrendim...

Haziran 04, 2005

Kompetan-ül blog

MT dergisi, bloglar ve blogların pazarlama iletişimindeki muhtemel yeri hususunda benimle röportaj yaptı... Keşke Blogger t-shirt'üm de gelmiş olsaydı da fotoğraflarda öyle çıksaydım. Ey Googlestore; 3 hafta geçti yollamadın malları hâlâ!