Ekim 31, 2005

Takıntı (update - IV)

OGame'den hâlâ kurtulamadım. 16 bin küsür puana ulaştım; sadece savunma yapıyorum. Saldırı emelim yok.

Age of Empires III'e takılıyorum bu aralar. Osmanlıları alıp ortalığı dağıtmak iyi geliyor bünyeye...

:)

Ekim 28, 2005

İnsanlığımdan utandım...

Sabahın köründe kalktım. 5.20 civarıydı. OGame takıntısı kapsamında nakliye gemilerimi yükldikten sonra nette gezinmeye başladım.

Milliyet'in sitesinde son 50 yılın en iyi basın fotoğraflarına dair bir galeriye rastladım. Baktıkça insanlığımdan utandım.

Siz de utanın: Galeri »

Yeniden...

Zaman bulamama, iş-güç, yorgunluk ne kadar geçerli bahanelerdir emin değilim ama iki satır yazacak hal bulamadım günlerdir işte... Yazamadıkça kendi bloguma girmeye utanır oldum.

Tekrar eski düzen ve sıklıkta yazmaya niyetliyim haberiniz olsun...

Ekim 15, 2005

Yorumsuz gece

Dün gece Ebru ve komutanla birlikte Burhan ve grubunun (Yorumsuz) çıktığı mekâna gidip kafamızdaki bulutları dağıttık. İşte iki foto:

Heytere hey!

Ayın üçünden beri tık yok değil mi?

Her gün gecenin bir yarısı işten çıkıp doğrudan yatağa zıplayınca blog mlog gözüm hiç görmedi ne yalan söyleyeyim...

Artık vaktim olacak sanırım.

Dün gece çok eğlendik mesela... Fotolar geliyor birazdan!

Ekim 03, 2005

Sonbahar travması...

1) Sabahları yataktan kalkmamak için 300 milyon vermeye razıysanız
2) Bütün gün malak gibi evde oturmaktan başka içinizden bir şey yapmak gelmiyorsa
3) Tüm sorumluluklar can sıkıyor ve "sie" dedirtiyorsa
4) Manasız bir özgüvenle herkese ve herşeye "başlatmayın lan yedi ceddinizden allahın cezaları" diyebilme ve arıza çıkarabilme potansiyelini içinizde hissediyorsanız
5) Bir dağ başına çekip gidip patlıcan biber yetiştirme isteği içindeyseniz
6) Sabahları en az bir taksici üç yaya öldürmek istiyorsanız
7) Gök yarılıp şakır şakır yağmur yağarken bu durumun sizde yarattığı tek düşünce "ulan tam uyku havası be" ise

siz de benim gibi sonbahar depresyonu içinde olabilirsiniz.

Dikkat!