Geometri bilgimizi sınayalım biraz...
Bir doğru parçası düşünün. Bir başlangıç, bir de bitiş noktası var.
Başlangıç noktası A, bitiş noktası da B olan bir lABl doğru parçası yani...
Bir doğru parçası düşünün. Bir başlangıç, bir de bitiş noktası var.
Başlangıç noktası A, bitiş noktası da B olan bir lABl doğru parçası yani...
Şimdi bu doğru parçasına (lABl), başlangıç (A) ve bitiş (B) noktalarına bir anlam yükleyelim...
Bu lABl, bir duygunun ya da bir olgunun şiddetini ifade eden bir grafik cetveli olsun. A ve B noktaları da bu duygu ya da olguyu ifade eden ekstrem uçları simgelesin... Mesela delilik ve dahilik...
Şimdi de alın bu lABl'yi, kıvırın, A ve B noktalarını tam tamına üstüste getirerek bir çember yapın.
Sonuç ne oldu?
Bu lABl, bir duygunun ya da bir olgunun şiddetini ifade eden bir grafik cetveli olsun. A ve B noktaları da bu duygu ya da olguyu ifade eden ekstrem uçları simgelesin... Mesela delilik ve dahilik...
Şimdi de alın bu lABl'yi, kıvırın, A ve B noktalarını tam tamına üstüste getirerek bir çember yapın.
Sonuç ne oldu?
--/--
Zıt yöndeki ekstremler kardeştir! Çok ağlamak gülmeye, çok gülmek ağlamaya, deli gibi sevmek nefrete, çılgınca nefret etmek de sevmeye, aradaki diğer 'duygu tonlarından' daha yakındır birbirlerine...
Ama işte bu sebeple, A ya da B noktasına vardığınız anlarda, karmakarışık oluyorsunuz... Ben de öyleyim şu anda...
Şu anda, 'hayatıma ve sahip olduklarıma can-ı gönülden şükretmek' ile 'yaşamaya ve bu b.ktan dünyaya lanet etmek' noktalarındayım; çemberin üzerinde, biçare, 'tek' bir noktayım...
Beni hep A noktasında tutan baş sebep Ebru'ya şükran, B noktasına çeken zibidilere de bir kova dolusu b.k borçluyum.
Ben borcuna sadık bir adamım.
Gün olur, devran döner...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder