Yarın 19 Mayıs. Türkiye Cumhuriyeti’nin doğmasıyla sonuçlanan uzun ve meşakkatli bir mücadele için atılan ilk adımların 86. yıldönümü… Ve biz, memleketin dört bir yanınını “Atam izindeyiz” pankartlarıyla donatacağız yine... Peki ama ya biz gerçekten de o’nun izinde miyiz? Sizce?
Her ne kadar gençliğe adanmış bir bayram olsa da, 19 Mayıs’ı kutlamak için genç olmak gerekmiyor… Kutlamaktan da öte, 19 Mayıs’ın bize hatırlatması gereken o kadar çok şey var ki…
Hepinizin 19 Mayıs’ı kutlu ve mutlu olsun!
Merak etmeyin; ne inkılap tarihi konusunda ahkâm keseceğim, ne de kahramanlık hikâyeleri anlatacağım. Madem ki 19 Mayıs gençliğin bayramı, bayramlarda gayet de güzel “Atam izindeyiz” diyen gençlere birkaç çift lafım, daha doğrusu hatırlatmam olacak.
Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi…
Tıpkı İstiklâl Marşı gibi, tıpkı Atatürk’ün hayatı gibi, bize –mecburi olarak- ta ilkokulda ezberletilen bir metin…
İş ezberletmekle olmuyormuş dostlar, olmuyormuş…
Her derdimizin altından da onlarca yıldır süregelmiş ezberci eğitim çıkmıyor mu zaten?
Bu satırları okuyanlar lütfen çevrelerinde gördükleri, tanıdıkları gençlere tam da 19 Mayıs’ta sorsunlar. Sorsunlar, “Atatürk’ün gençliğe hitabesinde anlatmaya çalıştıklarını ve temel öğüdünü bir-iki cümleyle anlatır mısın?” diye…
Bunu yaparsanız, neyi kastettiğimi çok daha iyi anlayacaksınız…
Ha, sanmayın ki gençleri kabahatli buluyorum; tam tersi, onlar suçsuz olanlar… Değil mi ya; “ne ekerseniz, onu biçersiniz…”
Ata’nın izinde olmak öyle yanlış bir noktaya geldi ki günümüzde… Öyle ki, 19 Mayıs dolayısıyla ve “Atam İzindeyiz” sloganı altında Dolmabahçe’den yola çıkılıp deniz yoluyla Samsun’a gidiliyor. Gerçek bu, araştırın görün…
Sen tut, Mustafa Kemal’i Olimpos’un tepesine, Zeus’un yanına oturt, düşünce biçimini ve öğretisini de olabildiğince şekilci hale getir ve en nihayetinde bunu bile öğretme, ezberlet!
Ah, ah…
Affet Atam, izindeyiz… İzin dediysek tatildeyiz yani…
--/--
Sadece gençlerden değil, herkesten bir ricam var. 19 Mayıs’ta o meşhur hitabeyi bir kez daha okuyun…
Ama bu kez farklı bir gözle bakın… Kelimelerin anlamlarını biraz daha genişletin, alt mesajları arayın ve lütfen “memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir” konusunu şöyle bir etraflıca düşünün:
İşgal kavramını silah - asker - savaş odaklı olmaktan çıkarın ve Atatürk’ün İktisat Kongresi’nde “Asıl Kurtuluş Savaşımız şimdi başlıyor” dediğini de hesaba katın…
Sonra da bir sağınıza, bir solunuza bakın…
“Atam izindeyiz” diyorduk değil mi? Peh!
--/--
Onlarca yıl boyunca süregelen iktisat savaşını kaybetmişiz…
Bizi bizden almışlar, içimizi boşaltıp bir de borçlu çıkarmışlar; ruhumuz duymamış…
Düşünmek, anlamak, çalışmak ve kaybettiklerimizi geri almak için ihtiyacımız olan gençlikten ricamdır:
‘İzin’den dönme vaktidir ey Türk gençliği!
Herkesin bayramı tekrar kutlu olsun!
(istanbul.com'daki bayram yazım... Orijinali için buraya tıktık yapınız)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder