Blogger t-shirt'ümü giymeye bile utanır oldum. Yazabileceğimden daha çok şey kafamdan geçtiği için mi, yoksa tam tersine kafamın içinde yeller estiği için mi, işte ondan emin değilim.
Meslekî, uzmanlığıma dair ahkâm kesmeler için oluşturduğum wwwsaire bile boşverildi bu aralar... Halbuki, halbuki o kadar çok şey var ki anlatmak istediğim!
Kendime dair birkaç temel sorunum vardı çözmem gereken ve bunlardan biri hariç hepsini son on yıl içinde çözdüm.
Çözemediğim sorun, atalet!
Herkes kendini o kadar iyi satıyor ki... Herkes 'bir' yapsa da 'bir' bilse de 'beş' diyor ve inandırıyor...
Ben ise 'beş' bilsem de 'beş' yapsam da bunu 'bir' bile gösterme telaşında değilim. Bu artık mütevazılık değil, saflık...
"Ben bir öküzüm" diyerek bu mesajımı noktalamak istiyorum sayın okuyucular.
Varsa tabi...
2 yorum:
Hadi gidelim! :) Hadiii...
Ben gidince iyice mi boşladın yoksa üstad? Hadi action!
Bence abartıyorsunuz. Evet evet.. :) gerçekten. Her ne kadar durum size öyleymiş gibi görünse de, kimin ne yapıp kimin ne yapamadığı "gerekli" kurumlara gerekli zamanlarda şaak diye çarpar ve bunun önüne kimse geçemez. Sizin ne kadar insanüstü süper bir creative direktör olduğunuzu ben tanıştığımız ilk gün anladım. İletişimde olduğunuz gerekli kişi ve kurumlar da çok iyi farkındalar bence. Ama açıktan kimse birbirini övmüyor malesef.. Bir gün bu işten ayrılırsam üzüleceğim yekpare şey artık sizinle çalışamıyor olmak olacak. Nokta. İmza: Haddinden çok konuşan Marketing Specialist ayaklarındaki deli çalışma arkadaşınız.
Yorum Gönder